Gaziantep'e gitmeden önce aklımda medyadan ve okuduklarımdan mütevellit önyargı ile dolu bir şehir vardı.
Mütedeyyinliğin, Arap kültürünün ve sünniliğin baskın olduğu bir şehir aklıma hakimdi.
Ramazan'ın ilk haftasında açık yerlerin had safhada olduğunu görmek Ankara gibi bir seküler şehre kıyasla işin açıkçası biraz şaşırttı.
|
Engelsiz Parkı |
Şehrin birçok yerini gezdim. En çok dikkatimi çeken yeşilliğin mümkün olduğu korunduğu ve park, bahçelerle yeşilden mümkün olduğu kadar yararlanıldığı oldu. Celal Doğan dan mı Fatma Şahin den mi bilmem (yerel halktan duyduğum kadarıyla asıl projeleri Celal Doğan'ın icra ettiği) ama temiz ve örnek bir belediyeciliğin olduğudur. (Türkiye'nin en borçlu ikinci belediyesi olduğunu sonradan öğrendim), ilk izlenimim şehir merkezindeki sokakların tertemiz, yapıların farklı bir mimaride yapılmış olduğu, zaman geçirilecek parkların tam bir dinlence havasında olduğu oldu.
|
Park içindeki büstler.. |
|
Park |
|
Parkda graffiti |
Antepli yerel halk kullandığı meşhur 'Anteplice’ şivesiyle kendini hemen belli ediyor. Nasıl bir karakterde olduklarını kısa sürede yorumlayamam. Fakat gördüğüm kadarıyla trafikte yayalara yol vermek konusundaki hoşgörüsüz olduklarıdır. Hatta yaya kaldırımında motosikletle gelip korna çalan embesiller bile var.
Esnaf da (bilhassa meşhur olanlar) minnetsiz çalışıyorlar. Şehrin bir çok yerinde Suriyelilerin açtığı işyerleri dışında da, yerel esnaf dükkanlarında ve kurumlarda da Arapça tercümelerin olduğu fark ediliyor.
Yolda geçerken bazen kara çarşaflılara denk geldiğiniz oluyor. Çocuk gelinlerin en çok Kilis ilinde bulunduğu ve komşu Gaziantepin de bu listenin içinde olması, şehirde yürürken bazen çocuk gelinleri de fark ettiriyor. Bu husus şehir merkezinde birkaç yerde gözüme çarptı.
Gaziantep ile ilgili yazılacak çok şey var. Bunlar da bir blog yazısına sığmaz. Zaten bununla ilgili yazmak da biraz gezip görmüşlük (olgunluk) gerektirir. Ben bir öğrenci veya gezgin için 1 haftalık nasıl değerlendirilir şeklinde yazacam.
|
Cami avlusu |
Gaziantep mutfağıyla meşhur bir ilimiz olsa da, içinde en az lokantalar kadar tarihi müze, cami, han ve konakları da bulunmaktadır. Yani tarihi cami ve han şehridir Ayıntap, Entep, Gaziantep..
|
Gaziantep Üniversitesi |
Öncelikle Gaziantep üniversitesinden bahsetmek gerekir. Merkez kampüsü ormanlık bir alan içerisinde, yeşil alanlarla dolu bir yerleşkenin içerisinde bulunuyor. Kampüsün karşısında öğrenciler için yüzlerce kafe, restaurant ve eğlence yeri bulunuyor. Üniversitenin içi de hakeza. Ders ve yemek dışındaki aktivitelerini ormanlık alanda kuş cıvıltıları ve yemyeşil ağaçlar arasında kitap okuyarak geçirmek için de muazzam fırsatlar sunuyor.
|
Üniversitede bankta kitap okurken.. |
|
Bakırcılar Çarşısı |
|
Bakır İşlemeciliği |
Gezilecek yerler
Bakırcılar çarşısı ilk görülmesi gereken yerlerdendir. Şehrin zanaatlarından biri olan bakıcılığın nasıl bir ustalıkla sergilendiğini, babadan kalma diyip birçok gencin işi büyük bir özveriyle yaptığına şahit olacaksınız.
Baba mesleğini icra ediyor 17 yıldır.
Çarşıyı geçtikten sonra bitiminde Almacı Pazarında kuruyemişlerin, baharat korkusunun içinde kendinizi bulacaksınız.
Tarihi Zincirli Bedesten’nde İstanbul’un Kapalı Çarşı’sı gibi. İçinde gümüş, kuruyemiş, kuyumcu, el sanatları dükkanları var.
|
Tarihi Zincirli Bedesten |
Tarihi Zincirli Bedesten’in hizasında Uzun çarşı üzerinde Suriyelilerin bulunduğu sokaklar bizi bekliyor. Bu sokakları gece gezme vaktim oldu, sokaklar Halep sokaklarını andırıyor.
|
Suriyeli bir çocuk |
Şehrin belediyeciliği parklar üzerine yoğunlaşmış. Her köşe başında yemyeşil parklar var. Tabi bu parklar çok iyi bir mimari de tasarlanmış. Parkda, uzun koşu parkurları ile, oturma yerleri ve kardiyo aletleri mevcut. Şahinbey belediye parkı içinde oturabilir, telefrik ile kuşbakışı bir gezi de yapabilirsiniz.
|
Şahinbey telefrik |
Ulaşımda da gayet planlı ve programlı. Şehir içindeki tramvayla hemen hemen her yere gidebilirsiniz. Harikalar diyarında inip Parkantep'i gezin, içindeki at pistinde at biniciliği yapın derim. Ardından yürüyerek sağlı sollu yemyeşil parklardan merkeze doğru yürüyün. Demokrasi meydanına kadar tüm yollar parklarla çevrili. Maanoğlu parkı, Kavaklık parkı, Düşler bahçesi, Uzay parkı, Masal parkı, Festival parkı, Atatürk parkı vs. Hatta masal parkı civarında Ayyuş Hanım Konağında kahvaltı yapmanızı da öneririm.
Gaziantep Botanik Bahçesi de tam fotoğraflık bir yer. İçinde binbir bitki ve çiçek türü var.
|
AntepPark'taki at |
|
Park |
|
Dağ kızağıyla yeşilikler içinde ilerlerken - AntepPark |
|
Park içinde akan dere.. |
|
Parkantep |
|
Özel tasarımlı bank - Botanik bahçesi |
|
Botanik bahçesi |
|
Botanik bahçesi |
|
Botanik Bahçesi |
|
Botanik Bahçesi'nde her gün belli aralıklarla piyano dinletisi yapılııyor |
|
Büyük bir mutlulukla kitabımı okurken -Mutluluk bölümü tamamen tesadüfü :)- |
|
Yemyeşil parklar.. |
|
Masal Parkı |
|
Düşler Bahçesi |
GaziantepZoo Hayvanat bahçesi Avrupa'nın en büyük 2., Dünyanın en büyük 4. parkı olma özelliğinde. Biraz uzun ama keyifli, 2 saatinizi ayırabilirsiniz.
|
Gaziantep Hayvanat Bahçesi |
|
Kaplumbağalar |
|
Yel Değirmeni |
|
Ürdün kralı tarafından Cumhurbaşkanı'na hediye edilen aslanlar |
|
Hayvan türleri |
|
Ayı |
|
Piton yılanı |
|
Zürafa |
|
Deve Kuşu |
|
Timsah |
|
Kelebekler |
|
Geyik |
|
Çin Su Ejderi |
Uzanıyorsun yemyeşil bahçeye, tam karşında bir resital. Buna da tesadüf diyorsun. Sonra Orhan Veli geliyor aklına; hava, güneş bedava..
(Botanik Bahçesinde kitap okurken tesadüfen piyano resitaline denk geldim.
Harikulade bir tesadüftü.)
Dünyanın en büyük mozaik müzesi olan Zeugma Mozaik Müzesini de 18 Mayıs Dünya Müzeler Günü dolayısıyla akşam vakti ziyaret ettim. Harikulade eserlerin sergilendiği müze müthiş bir tarih biriktiriyor. Denizler tanrısı Posedion un şatafatından, eski Roma hamamlarına kadar bir çok şeye tanıklık ediyorsunuz. Tabi sizi üzen ise şehrin simgesi haline gelen Çingene kızının o heybetli fotoğrafının yanında tarihi eser kaçakçıklarından dolayı sadece parçalarıyla karşılaşmanız oluyor.
Gaziantep Hamam Müzesi, Emine Göğüş Gaziantep Mutfak Müzesi, Antep Kalesi – Gaziantep Savunması ve Kahramanlık Panorama Müzesi, Medusa Cam Eserler Müzesi, Para Müzesi de birbirine yakın yerlerde. Onları da ziyaret edin.
|
İlk Meclis - Gaziantep Kalesi müzesinden |
|
Medusa cam müzesinden |
|
Ankara Kalesi |
|
Medusa Cam Müzesinden |
|
Hamam Müzesi'nden bir kare |
|
Hamam Müzesi'nden bir kare |
|
Hasırcı Sokak |
|
Mutfak Müzesi'nden bir kare |
|
Gaziantep, gastronomi dalında, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün
(UNESCO) "Yaratıcı Şehirler Ağına" girdi. |
|
Para Müzesi |
|
Para Müzesi |
|
Para Müzesi |
Antep kalesini de gezdikten sonra hemen kale dinindeki Tarihi Naib Hamamı da görmeye değer. İçinde yorgunluğumu atıp yıkandım. Güzeldi.
|
Naib Hamamı |
|
Naib Hamamı (iç) |
Uzun çarşı dedikleri cadde üzerinde birçok han mevcut. İlk görmeniz gereken 1562 yapımı Millet Hanı’dır. Burda güllerin karşısında menengiç kahvesi içmenizi öneririm.
|
Millet Han |
Akşama da cümbüşlü kemanlı Antep yöresine ait müzikleri dinlemek isterseniz, 1337 yapımı Yenihan da oturup Fayat Ustanın közde kahvesini tadabilirsiniz. Çok albenili davranmayın, zira müzisyenler bahşiş için başınızın üstünde müzik yapabilirler. İçerde Kaleoğlu Mağarası’nı da ziyaret etmeden çıkmayın. O havayı solumanız şart.
|
Yenihan - Közde kahve |
Tütün Han'da da büyük bir keyifle ayrıldım. Otantik konsepti, ortadan ayrılan sıra geceleri için şark köşesi, içinde kültür dükkanları ile harikuladeydi. Orda Antep fıstığı yiyerek müzik eşliğinde naneli nargilenizi için. Güleryüzlü personeli de memnuniyet vericiydi. Ayrıca burda Çarşamba, Cuma, Cumartesi günleri canlı müzikte mevcut. Fakat Hana gitmeden 'Kınıfır Bed Renk Olur’ türküsünü de bilmekte fayda var. :) Müzik çalınca eşlik etmeden olmaz. Hanın içindeki Mağara Cafe de çok güzeldi. Kavurucu Antep sıcakları için tam bir inziva yeri.
(Tütünhan'da çocuklar oynarken)
|
Nargile, Fıstık ve Kahve (denemeden çıkmayın:) |
|
Gümrük Hanı |
Pürsefa hanı, Büdeyri Hanı ve Gümrük hanı da ayakkabı üstü görünüz. Gümrük Hanında yöresel birçok ürün dükkanı mevcut. El işlemeciliği ile yapılan bez bebekler , ayakkabılar ve atkılar mevcut Yemeni Antepe özgü bir deri. Bununla rengarenk hafif deri ayakkabılar yapılmaktadır. Antep kutnu kumaşı ile yapılan atkı ve poşular da mevcut.
|
Yemeni |
Dar sokaklardan geçiyorsun, sonra seni çok az insanın gördüğü bir güzellik bekliyor. Tesadüf diyorsun, sonra küçük prens geliyor aklına.. İnsan gerçekleri sadece kalbiyle görür. Seferpaşa Konağı, nostaljik müzik ve zahter çayı. Allahım çok mutluyum :)
|
Seferpaşa Konağı |
|
Seferpaşa Konağı |
|
Seferpaşa Konağı |
|
Zahter çayı |
(Seferpaşa konağında herşey nostaljik. Radyodaki ses bile..)
YEMEK YİYİLECEK YERLER
Ankara'ya döndüğümde arkadaşımın sorduğu ilk soru bu oldu: ‘Gezdiğin, gördüğün senin olsun, sen yediğini içtiğini anlat’ :) (malum zengin mutfağı ve lezzetleri olunca yediğimi içtiğimi anlatacam)
|
Izgaralardan duman altı olmuş Kale meydanı |
Demokrasi meydanı civarındaki mekanlar genelde bilinen isim yapmış mekanlar. Biraz daha yüksek bütçeye hitap edenler ise İbrahimli semtinde.
Tahmis kahvesi en eski tarihi yerlerden. Orda bir kahve içmenizi öneririm. Haremlik selamlık bir konseptleri olduğundan aile yeri diye ayırdıkları yere sadece gelen çiftleri alıyorlar.
Tarihi Kır Kahvesi de akşam canlı müzik yapılan, zorla ikramların yapıldığı bir yer. Gitseniz de olur, gitmeseniz de.
|
Tarihi Kır Kahvesi |
İmam Çağdaş herkesin tavsiye ettiği bir yer. Ama bana göre şişirilmiş bir balon. Minnetsiz çalışan garsonları, memnuniyetsiz tavırları ile bahşişe göre ilgilendikleri müşteri kitlesiyle beni şahsen memnun etmedi. Ramazan ayında meşhur yerlerin tercih edilmemesi daha doğru bence. Çünkü yoğunluk olunca ilgilenilmiyor.
|
İmam Çağdaş - Karışık |
Nohut dürümü üniversite meydanındaki Dürümcü Recep Ustada veya heryerde şubesi olan Cevizli Köfteci de yiyin. Dürümcü Recep Usta’nın lahmacun ve ciğer kavurmasının da tadına bakın.
|
Cevizli Köfteci - Nohut Dürüm |
|
Dürümcü Recep Usta - Nohut Dürüm + Lahmacun ve Ciğer Kavurma |
Ciğer kebabı için kale altındaki Löküs Ciğer Kebapçısı, kebap için Binevlerdeki Bulvar Kebap müthiş bir lezzet tercihi.
|
Bulvar Kebap |
|
Löküs Ciğer |
Evim Yemek Lokantası’nda meşhur Beyran’ın tadına bakıp, köşe başında Şam tatlısı da tercihiniz olsun. Balcan (Patlıcan) kebabını da sıradan bir lokantada yedim.
|
Beyran |
|
Şam Tatlısı |
|
Balcan (Patlıcan) Kebabı |
Yöresel lezzetlerin harmanlandığı sulu yemekler yemek isterseniz de, Gazi Muhtar Paşa daki Ayıntap sofrasını tercih edebilirsiniz.
|
Ayıntap Sofra |
Ramazan da en iyi sunuşlardan birini de Pirzolacı Cahit yapıyor. Gazimuhtar Paşa’ya yakın bir yerde olan restoran; iftarlık için ceviz, bal, kaymak ikram ediyor. Peynir ve cacıkla karnınızı doyururken ardından içli köfteyle başlayarak kırmızı et servisi yapılıyor.
|
Pirzolacı Cahit |
|
Pirzolacı Cahit |
|
Pirzolacı Cahit |
Kahvaltı için en iyi yer Zeugmapark cafe. Diş hekimliği fakültesinin karşısındaki yeşillikle çevrili parkın içinde bulunan nezih ve ferah ortam. Gaziantep'e yolunuz düştü mü, serpme veya tek kişilik kahvaltı yapabileceğiniz en iyi mekan burası. Minnetsiz esnafın yoğunlukta olduğu bu şehirde, burda çalışan personel de ilgili ve memnuniyet verici.
|
ZeugmaPark - Tek kişilik kahvaltı |
Orkide Pastanesi de en meşhur yerlerdendir. Fakat bana göre orası da İmam Çağdaş gibi şişirilmiş balondur. Zira burda da minnetsiz bir çalışan kitlesi sizi bekliyor. Serpme kahvaltı en az iki kişiliktir uyarıları, tek kişilik kahvaltı diye getirdikleri ise banel bir kafe sunuşu.
|
Orkide - Tek kişilik kahvaltı |
Tabakta kahvaltı veya çay, kahve için Gazimuhtar Paşa Nişantaşı sokaktaki cafeleri de tercih edebilirsiniz. Veya üniversite yanındaki cafeler de olabilir. Karınca yuvası cafe, Gazoz kapağı cafe vs.
|
Ayyuş Hanım Konağı - Tek kişilik kahvaltı |
|
Karınca Yuvası Cafe - Tek kişilik kahvaltı |
Katmeri Millet Han'ın yanındaki Ebrar Katmer'de tadabilirsiniz. Çok lezzetli.
|
Ebrar Katmer |
Şehrin baklavasının en iyisini Gazi Muhtar Paşa daki Fıstıkzade’de bulabilirsiniz. Bol fıstıklı ve kaliteli bir sunuşları var. Baklavacıların hepsi aynı yerde zaten. Koçak, Abuşoğlu, Çelebioğulları, Güllüoğlu, Sini Baklava vs..
Şehre gittiniz, hemen komşusu olan Maraş dondurmasının da tadına bakmadan gelmeyin.
Üniversite meydanındaki meşhur atomcularda ayrı bir güzellik. Meyve kokteyllerinden yapılan vitamin, enerji ve kalori içerikli atomları keyifle içmeden gelmeyin.
Hemen hemen gittiğiniz her kafede ve restorantta kaçak / yerli çay diye bir soru ile karşılaşıyorsunuz. Malum Halep yakınlığı nedeniyle halkın çoğunluğu kaçak çaya alışmış, o yüzden tercihen daha çok tüketiliyor. Bu benim de hoşuma gitti.
Şehrin birçok noktasındaki mimari biraz Halepi andırıyor. Özellikle kepengi kapalı iken geçilen sokaklar. Issız, derin ve anlamlı. Bazen yürürken binlerce şey tahayyül ediyor insan.
|
Arasa meydanınki sokaklar |
Bir şehrin olmazsa olmazı AVM :) Güzelim şehri gezmeyi bırakıp buraları gezin demiyorum ama bilin diye yazıyorum. Gaziantep Forum, Sankopark, Primemall..
0 yorum: